[i]Daha Kaliteli Hizmet İçin Lütfen Üye Olunuz

[/i]

[i]Daha Kaliteli Hizmet İçin Lütfen Üye Olunuz

[/i]
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

      Hoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 kiminle evleneceğimiz önceden belli mi?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir
avatar



kiminle evleneceğimiz önceden belli mi? Empty
MesajKonu: kiminle evleneceğimiz önceden belli mi?   kiminle evleneceğimiz önceden belli mi? EmptyPaz Haz. 20, 2010 9:58 pm

Acaba insanın evleneceği insan belli mi? Mesela, benim karşıma çok insan çıkıyor fakat ben henüz hiçbirine "Evet" diyemedim.
Her seferinde bir mani çıkıyor. Acaba evleneceğim kişi belli de ben onun karşıma çıkmasını mı bekliyorum? Bu konuda bizi aydınlatırsanız teşekkür ederiz. (Rumuz: Songül)




Evleneceğiniz insanı siz belirlerseniz belli olur. Yoksa sizin yerinize bir başkası belirleyecek ve sizi zorlayacak değildir.
Size evlilik teklifi yapanlara olumlu cevap vermediğinize göre, herhangi bir gelişme olmamıştır, Demek ki sizden başka belirleyen birisi yoktur.
Meseleye kader açısından bakıyorsanız, iradenizi ve tercihinizi kullandıktan, seçiminizi yaptıktan sonra kader devreye girer, tecelli eder. Yoksa kader sizi zorlayacak, "İlla şu kişiyle evleneceksin" diye bir baskı yapacak değildir.
Bunun için hiç kimse "Kaderimde varmış da öyle tercih ettim" demiyor, diyemiyor. "Ben tercih ettim, Allah da takdir etti, nasip etti" diyebiliyor.
Diğer yandan bu zamana kadar hiç kimseye "Evet" dememişseniz, demek ki, iradenizi, seçiminizi iyice kullanmıyorsunuzdur.
"Engeller mi çıkıyor?" İyi ya, ne güzel işte... Engeller çıkmamış olsa da yanlış bir tercihte bulunsaydınız, geriye dönebilir misiniz? İşte "kader" dediğimiz, insanı Allah'ın koruması burada devreye giriyor.
Böylelikle kader bizi koruyor, yanlış tercih kullanmamıza izin vermiyor. Buna Allah'ın rahmeti ve yardımı deniyor. Öyle evlilikler vardır ki, sonu pişmanlıklar, ahlar ile vahlarla sonuçlanıyor.
Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor: Çocuğun bazı isteklerini anne babası yerine getirmez. Çünkü çocuk istediği o şeylerin zararına mı, yararına mı olacağını bilmez, bilemez, düşünemez, anne baba onun yerine düşünür, tedbirini alır.
Bunun gibi kulun yaptığına tedbir/önlem derken, Allah'ın yaptığını da takdir/kader diyoruz. Zaten insan olarak biz sadece isteriz, isteklerimizi yerine Allah getirir.
Allah istediğimizin aynısını verdiği zaman da güzel olmuştur, tersini verdiği zaman da güzeldir, doğrudur. Hatta hiç vermediği zaman belki daha iyi olmuştur.
Bu durumda çocuk nasıl bir himaye ve koruma altında yaşıyorsa, kul da Allah'ın hıfzı ve koruması altında hayatını sündürüyor. Yoksa buna "Allah beni engelliyor, isteklerimi/istediklerimi yerine getirmiyor" diyemez.
Bu konuda yapılması gereken en güzel ve isabetli şey, Kur'ân'dan ve sünnetten aldığınız ölçüler çerçevesinde hareket etmektir. Böyle olursa yanlış yapma ihtimaliniz sıfıra düşer.
"Ayrılmamız kader mi, cüz'i irade mi?"
Hayırlı günler, 3 yıl süren bir nişanlılık döneminden sonra "Evleneceğiz" diye karar almıştık, ama bazı basit konulardan dolayı aramızda tartışma çıktı ve ilişkimiz bitti. Bu ayrılık kader mi, yoksa cüz'î irade mi? (Rumuz: Kader)


Sonuç kaderdir. Çünkü kader verilen karardır. Siz öyle istemişsiniz, anlaşamamışsınız, olayın bitmesini istemişsiniz, kader de hükmünü vermiş, mesele noktalanmıştır.
Şayet böyle değil de anlaşmazlık çıktığı halde barışmış olsaydınız, kararınızı evlenmek üzere verseydiniz, bu sefer kader hükmünü evlilik noktasında verirdi.
Siz cüz'i iradenizi, isteğinizi ve tercihinizi hangi yönde kullanırsanız, kader de öyle hüküm verir. Müspet yönde kullanırsanız sonuç müspet/olumlu olur, menfide kullanırsanız sonuç menfi/olumsuz olur.
Yani Cenab-ı Hakk, insanın cüz'i iradesini, kendi külli/büyük iradesine âdi bir şart yapmıştır.
Yani Allah diyor ki: "Ey kulum, sen nasıl istersen, ben sonucu öyle yaratırım. Öyleyse sorumluluk sana aittir."
Mesela, küçük bir çocuğu omzuna alsan, "Nereye istersen seni oraya götüreceğim" desen. Çocuk yüksek bir dağa çıkmayı istedi, götürdün. Çocuk üşüdü yahut düştü. "Sen istedin" diyeceksin, sorumluluğu çocuğa vereceksin.
Bu misalde olduğu gibi, kul hangi yolu tercih ederse, kulun isteğine göre Yüce Allah takdirini o şekilde tecelli ettirir.
Burada önemli olan husus, hatayı, suçu ve sorumluluğu kadere yüklememek, kaderi sorgulamamak, kaderi hesaba çekmemektir.
Madem insan kendi aklını, tercihini kullanmakta serbesttir, verdiği kararın sonucuna da katlanacaktır.
Neticede, nişanlınızdan ayrılmanız hem cüz'i iradenizi kullanmanızdır hem de kaderdir. Bu meselede dikkat edilmesi gereken asıl nokta, insanın iradesini iyi yönde kullanması, acele hareket etmemesi, öfkeye kapılarak geleceğini karartmaması, pişman olacağı bir yola girmemesidir ve sonunda suçlu aramamasıdır.
Çünkü bir konuda kader hükmünü verirse, geriye dönüş olmaz.

Mehmed Paksu






google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
kiminle evleneceğimiz önceden belli mi?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sadakat Yüzden Belli Oluyor
» Günün Belli Zamanında Okunacak Duâlar

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Moda & Güzellik & Bakım & Yemek :: Evliliğe hazır mısınız ?-
Buraya geçin: