[i]Daha Kaliteli Hizmet İçin Lütfen Üye Olunuz

[/i]

[i]Daha Kaliteli Hizmet İçin Lütfen Üye Olunuz

[/i]
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

      Hoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Bahar yorgunluğu ve cinsel isteksizlik

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir
avatar



Bahar yorgunluğu ve cinsel isteksizlik Empty
MesajKonu: Bahar yorgunluğu ve cinsel isteksizlik   Bahar yorgunluğu ve cinsel isteksizlik EmptyPtsi Haz. 21, 2010 3:57 pm

Bahar yüzünü göstermeye başladığında, kimi insanlar beklentilerin aksine hiç de mutlu olamıyor, aksine sabahları yataktan kalkmaya güçlerinin olmadığını fark ederek şaşırıyorlar. Kimi zaman cinsel güçsüzlük, cinsel isteksizlik hali tüm gün sürüyor; mutsuzluk, iç sıkıntısı ve bir süre sonra da tam bir çökkünlük hissi yaşanıyor. Bahar yorgunluğu olarak başlayan bu ruh durumu, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği’ne göre önemsenmesi gereken bir rahatsızlık; çünkü eğer tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Basın açıklamalarıyla ve anket çalışmalarıyla gündem yaratan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği baharla birlikte görülen cinsel isteksizlik, cinsel güçsüzlük, genel bitkinlik, yorgunluk, güçsüzlük, halsizlik ve uykusuzluk gibi şikayetlerin çok basit tedbirlerle önlenebileceğini bildiren çok çarpıcı bir basın açıklaması yaptı.


İlkbaharda kronik yorgunluk sendromu vakalarında artış olabilir

İlkbaharda kronik yorgunluk sendromu vakalarında artış olabileceğine dikkat çeken CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Kronik Yorgunluk Sendromu adı verilen hastalık 19. yüzyılda Kronik Nervöz Tükenme olarak tanımlanmıştır. Bugün Yuppie Flu veya 20. Yüzyıl Hastalığı olarak da bilinir. Tıp dilinde Stres Cevabı Disregülasyon Bozukluğu olan Kronik Yorgunluk Sendromu veya Canlı Cenaze Sendromu terimi bugün modern tıptaki yerini almıştır. Muhtemelen 21. yüzyılın yeni ve yaygın bir hastalığı olacaktır. Kronik Yorgunluk Sendromu, sürekli veya tekrarlayıcı seyreden, sakatlayıcı, iyi anlaşılamayan ve birçok sistemi tutan bir hastalığı tanımlamak için kullanılır. Tek bir sebebi yoktur. Bu hastalığın viral bir enfeksiyonun tetiklediği beyinin çalışmasındaki düzensizlikler, strese bağlı vücudumuzdaki dengesizlikler ve vücudun savuma sisteminin bozulması sonucu aşırı derecede aktifleşen bağışıklık sistemimizi içine alan bir durum olduğunu kabul etmeliyiz. Kronik yorgunluğun en ayırt edici belirtisi yatak istirahatıyla geçmemesidir. Bağışıklık sistemi enfeksiyonlarla başa çıkamayınca sonuç bitkinlik olmaktadır. Baharın güneşli ve sıcak günlerini özlemle beklediğimiz son günlerde birçok insan halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak problemlerden yakınıyordur. Bu yakınmaların çoğu bahar yorgunluğu ile bağlantılıdır. Bahar yorgunluğu da bir hastalık olarak tanımlanabilir. Bahar yorgunluğu önlem alınmazsa Kronik Yorgunluk Sendromu’na dönüşebilir. Bahar yorgunluğu ve kronik yorgunluk dışında bir de mutsuzluk yorgunluğu denilen bir yorgunluk türü vardır. Şikayetler bedensel bir rahatsızlıktan değil, psikolojik sorunlardan kaynaklanmaktadır. Kendini sürekli bitkin, halsiz, isteksiz, yorgun hissedenler bu gruba girmektedir. Bu hastaların yorgunluk hisleriyle mutsuzlukları arasında bağlantı vardır. Mutsuzluk yorgunluğu, doğal olarak, insanın psikolojisiyle çok yakından ilgilidir. Bu sendrom duygusal tükenmişlik ve bireysel beceride azalma nedeniyle; bireysel ya da kurumsal düzeyde, insanın iç dünyası ile ilgili duyguları, amaçları, istekleri ve beklentileri etkileyen psikolojik bir deneyimdir. Bu hastalar sorunlar, baskı hissi, huzursuzluk ve işlev bozukluğu sonucunda işlerinden ve ailelerinden olabilirler. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle kendimizi, doğayı ve hayatı sevmek, yorgunluklarımızın, tükenmişliğimizin, mutsuzlukların, hayal kırıklıklarının gelip geçici olduğuna inanmak gerekir. Hastaların psikolojik tedavi görmesi gerekir.” dedi.

İlkbahar aşk mevsimidir

İlkbaharın aşk mevsimi olduğunun altını çizen ve ilkbaharla birlikte havadaki elektrik yükünün artığına dikkat çeken CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Bahar mevsiminin başladığı bugünlerde birçok kişide, cinsel isteksizlik, cinsel güçsüzlük, sertleşme sorunları, genel bir bitkinlik, güçsüzlük, yorgunluk, isteksizlik, uykusuzluk, huzursuzluk gibi şikayetler görülüyor. Çünkü; küçük kasabalarda ve doğayla iç içe olan yerlerde havadaki pozitif iyonların artması insana zindelik verirken, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizde yoğun olan negatif iyonlar ise; cinsel isteksizliğe, cinsel güçsüzlüğe, sertleşme sorunlarına, gerginliğe, duygusal iniş çıkışlara, uykusuzluğa, iştahsızlığa, eklem ağrılarına ve yorgunluğa yol açıyor. Havada elektrik yükü büyük şehirlerde çok fazla. Maalesef sanayi atıkları ve trafik bu yükü artırıyor.” dedi.

Mevsim değişimleri insan biyoritmini olumsuz etkiliyor

Hava ve mevsim değişiminin insan biyoritmini olumsuz etkilediğini söyleyen CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Dışarıda hava ne kadar güzel olursa olsun yataktan çıkmakta zorlanıyor, çok uyuduğunuz halde kendinizi yorgun hissediyor olabilirsiniz. Çünkü kış şartlarına uyum sağlayan vücudunuz, baharda havanın ısınmasıyla birlikte uyum sürecine giriyor ve şaşırıyor. Ayrıca bünyenin ihtiyaçlarını ve enerjisini kontrol etmenin getirdiği bir kaygı da yaşanabilir; bu nedenle de bu sorunların ortaya çıkışı tetiklenebilir.” dedi.
Büyük şehirlerde insanlar yoğun stres altında

Mevsim değişikliklerinde yukarıda sayılan şikayetlerin ortaya çıkmasını normal diye nitelendiren CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Bu şikayetler rutin yaşantımızı etkilemediği sürece sorun yoktur. Ancak bu şikayetler güneşe ve yaydığı pozitif enerjiye rağmen çevreyle ilişkilerinizi etkiler hale döndüyse bir uzmana gitmek gerekir. Çünkü normal şartlar altında baharın gelişi ve doğanın uyanışını görmek harika bir olaydır. Ağaçlar ve çiçekler açıyor. Oysa günümüz insanı ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşıyor ve çok büyük stres altında, doğayı göremiyor. Uyanıp servislere biniyor, işine gidiyor ve maalesef işyerleri de suni olarak aydınlatılıyor.” dedi.

İlkbaharda intiharlar artabilir

İntihar vakalarının ilkbaharda artabileceğine dikkat çeken CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Mevsim ve hava durumu da intihar oranlarını etkiler. Özellikle ilkbahar aylarında intihar vakalarına daha yüksek oranlarda rastlanır. Maalesef beyindeki seratonin maddesindeki azalma intihar olasılığını arttırıyor. Bahar aylarında doğanın canlanması ile insanlar da canlanır, ancak küçük bir olumsuzlukta büyük kırgınlıklar yaşayarak sıkıntıya girebilirler. Hayata küsen bu sıkıntıdaki insanlar intihar yolunu seçebilirler. Yaptığımız anket çalışmalarına göre; intihar girişiminde bulunmayı düşünenlerin %38'i ilkbahar aylarında, %27'i sonbahar aylarında, %20'i kış aylarında ve %15'i de yaz aylarında intihar girişiminde bulunmayı düşünüyor. Ayrıca intihar vakalarında en önemli nedenlerden biri de ekonomik sorunlar ve olumsuz yaşam şartlarıdır.” dedi.

Cinsel isteksizliğe ve bahar yorgunluğa altın gibi öğütler

Bahar yorgunluğuna güneş ışığına maruz kalma süresi ile mevsimsel beslenme değişikliklerinin neden olabileceğini ifade eden CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Şikayetlerin üstesinden günde 5-6 porsiyon sebze-meyve tüketerek, içilen su miktarını artırarak, açık havada yürüyüş yaparak, bol bol güneşlenerek, iyi ve kaliteli bir uykuyla gelinebilir. Isınan hava vücudun su ihtiyacını artıracağı için günlük içilen su miktarı 3 litre civarında tutulmalıdır. Sabahları aç karnına en az 5 dakika yürüyün ve 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın, bu zindelik sağlar. Yeşil çay için. C, A, B ve E vitaminleri, potasyum, selenyum ve omega 3 kullanın ve sentetik yerine pamuklu kumaştan üretilen kıyafetler tercih edin. Her gün akşam ya da sabah duş alın, probiyotik ve prebiyotik içeren içecekler, bağırsak sistemini güçlendirdiği için özellikle mevsim geçişlerinde bol tüketin.” dedi.

Bol spor yapın

İlkbaharda meydana gelen cinsel isteksizlik ve yorgunluk ile mücadelede spor aktivitelerinin önemli faydası olduğunu söyleyen CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Cinsel isteksizlik ve bahar yorgunluğu ile mücadelede dengeli beslenme, iş yerlerinin ve evlerin yeteri kadar aydınlatılması, çalışılan mekanda yeteri kadar pencerenin olmasının da önemlidir.” dedi.

Alkol tüketimini azaltın

“Kendinizi kötü haberlere, uyuşukluğa teslim etmeyin” önerisinde bulunan CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; “Alkol tüketimini azaltın. Hoşlandığınız insanlarla görüşün ve hoşlandığınız etkinliklerde bulunun. Geleceğin getireceklerini bilmemenin kaygısını yaşamak yerine sürprizlerin güzel olduğunu düşünün.” dedi.

Gerekirse bir uzmana başvurun

Pek çok sorunun uzman desteği ve uygun yöntemlerin uygulanması sonucunda büyümeden çözüme kavuşturulabileceğini söyleyen CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe; uzman yardımına başvurulması gereken durumları ise şöyle sıraladı: “Kişinin daha önce yapabildiği işleri yaparken zorlanması, karar verme ve plan yapma açısından zorlanacak kadar zihinsel karışıklık içinde bulunması, ilişkileri olumsuz etkileyecek boyutlarda sinirlilik ve alınganlık, aşırı yorgunluk, uykuya eğilim, sabah kalkamama, sosyal faaliyetlerden kaçınma, cinsel istekte belirgin azalma, cinsel güçsüzlük, sertleşme sorunları, aşırı unutkanlık, konsantrasyon düşüklüğü, belirgin kilo değişiklikleri vb. Türkiye'de önemli bir hasta grubu hekime başvurmaya çekinmekte veya ancak uzun yıllara dayanan bir sorun haline geldiğinde başvurmaktadır. Ama yukarıdaki önerilerimize rağmen devam eden cinsel isteksizlik ve yorgunluk durumunda CİSED olarak önerimiz; en kısa zamanda bir hekime başvurulmasıdır.” dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bahar yorgunluğu ve cinsel isteksizlik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gebelikte bahar yorgunluğu
» 3 GÜNLÜK BAHAR DİYETİ
» Yılmaz ERDOĞAN-Adın BAHAR'dı
» Cinsel Siğiller (HPV) ve Tedavisi
» Gebelik ve cinsel ilişki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sağlıklı Yaşam :: Cinsel Sağlık-
Buraya geçin: