Sık sık reklamlara takılır gözüm. Ürünü nasıl sundukları, nasıl cazip hale getirildiği pek bir merakımı çeker.
Yıllardır yediğim tatlı bir ürün
Geçenlerde yeniden reklamlarda boy gösterdi. Konu ilginç; çocuk annesine top oynarken porselen takımını kırdığını beyan ediyor, annesi de "Önemli değil yavrum. Önemli olan senin futbol yeteneğinin gelişmesi." Diye cevap veriyor. Çocuk da bu cevap karşısında "Heykese biy haller oluyo" diyor.
Konu nereye bağlanacak diyorsunuz. Konu günümüz reklam sektörünün geldiği nokta gibi görünse de, değinmek istediğim şey üst paragraftaki diyalog. Bu tarz diyaloglara bir eğitimci ve gözlemci bir anne olarak çok şahit oldum. Çocuklar bu "large" anne babalar karşısında "taşfırın" anne-baba arar oldu. Bulamayınca da işler çığırından çıkıp karı-koca ayrılıklarına kadar vardı. Söyleyin kuzum; gerçekten çağımız anne-babalarına neler oluyor?
Bu yaz çocuklara yaptığım gelişimsel tarama testlerinde annelerin ve çocukların çeşitli hallerini ve sorunlarını konuştuk. Çocuğun kişisel becerisi ile ilgili bir soru sorduğumda aile: "aslında yapabilir ama hiç fırsat vermedik; evde benimle beraber hep bir bakıcı vardı o yüzden..." gibi verilen cevaplar... "bisiklete binebilir mi?" sorusuna "hiç öyle bir tecrübesi olmadı ama akülü arabasını kullanabiliyor!!! Veya "Evinde 300 marka özel dizayn oyuncak arabası olduğu için yap-boz, puzzle yapsak da ilgilenmiyor." diyenler…
5,5 yaşında bir kız çocuğunun annesinden duyduklarım ise annenin çaresizliğini belirten ifadesiyle bütünleşiyor. Çocuk: "ben neden makyaj yapamıyorum?" "senin gibi neden tek başıma dışarı çıkamıyorum?"
Çocukluğumla kıyasladığımda fark var tabii. Olması da doğal; kuşak farkı denilen de bu zaten. Büyük, küçüğün yollarından geçtiği için anlayan kişi olması gereken bir durum.
Sözün özü; günümüz ebeveyn-çocuk ilişkilerine bir haller oluyor... Yorum yapmak yerine örnekler vermeyi tercih ettim bu yazımda... Zaten verilmek istenen mesaj alınmıştır diye düşünüyorum.
Herkesin evladı biricik, herkesin evladı tek… Ama sonuçta gerçek şu; onlar İNSAN. Gelecekte sağlıklı bireyler olabilmesi için kabaklı kek kadar, brokolili balıklı çorba kadar ruhen dengeli örneklere ihtiyaçları var. Abartıya kaçmadan, dengeyi bozmadan…
Sonuçlarına katlanamayacağımız sebepler oluşturarak bir nesli egomuz yüzünden sakatlamayalım.
Serap Buharalı